Yalnızlık Bir Tarihtir Yalnızlık bir tarihtir ikimiz
Dururuz odalarda bir giysi gibi
En kalın soluklarla çekiyor ipi
Kimbilir kimlere kalmışlığımız
Yalnızlık bir tarihtir sen misin
Bir geçmişi sürüp giden ak turna?
Ya benden önceydi ya da çok sonra
Bir halk türküsüne gül olan sesin
Yalnızlık bir tarihtir onlarla
Gök dediğin iki kuşun arası
Ey ilkyazlı gülüşlerin sonrası
Ansızın donuyor gül, bakışlarda
Hilmi Yavuz***
Ellerin aslı yok ayrıntılarda kaldık
yosun tutmuş dilim
anlamı yok artık sözcüklerin
yoruldum firavunların tarihini okumaktan
haçlara çarpa çarpa geçiyorum sokaklardan
saçlarım is ve katran
tabutum üstüne kar yağıyor
yalnızlığın dolunay vakti
yüzün nerde seçemiyorum günahtan
kuyularda çınlayan bakraçlar gibi
içimdeki gece de
şimdi ellerin üşümüştür hasretten
hayra yorulmaz düşlerimdesin
uçurum gibi uykularım
seni düşündüğümde
bir bir söndü lambalar
kan damlıyor saatlerden
gerçek değil birer yalandık
aslı yok ayrıntılarda kaldık
Arif Ay***
Senin Bir Ceylan Gibi O Mahzun BakışınıSenin bir ceylan gibi o mahzun bakışını
Ve ne varsa, öylesine yürekten sevdiğim o bakışta
Unutmadım, üst üste yığılan hüzünlü yıllarda
Fakat görüntün, zihnimde gitgide dumanlandı
Gün gelir, yürekte hüzün de söner artık
Ne mutluluğun, ne acıların olduğu bir yerde
Düşler de, anımsayışlar da silinir gitgide
Kalır sadece, her şeyi bağışlatan bir uzaklık...
Ivan Bunin