5 Ocak 2013 Cumartesi
Riyâh-ı Leyâl
Ey gizli kebuterlerin âheste sürûdu
Ey mirvaha-i lâne-i mürgân
Ey bâd-ı hırâmân
Âfâka inince gecenin sütre-i dûdu
Başlarsın ufuktan seyelâna
Bâlîn-i cihâna!
Ol dem ki olur, ey tarab-âmûz-ı hayâlât,
Bir nây-ı zümürrüd gibi nâlân
Destinde nihâlân...
Ol dem ki olur dest-i bilûrunda semâvât,
Bir çeng-i dil-âvîz-i müzehheb
Bir ûd-ı mükevkeb...
Ol dem getir ondan bana ey bâd-ı peyem-res,
Ondan bana sen gizlice bir ses,
Ey bâd-ı peyem-res,
Ol dem getir ondan bana sen gizlice bir ses;
Ol dem götür ey bâd-ı şebângâh,
Benden ona bir âh!...
Bir ninni ile rûh-ı leyâli uyutursun;
Ervâha eder da'vet o ninni
Bir hâb-ı muganni!
Bir hâb-ı muganni ile rûhu avutursun;
Bir hâb-ı mugannide gönüller
Rü'yâları dinler!
Ey bâd-ı muganni ki hadâıkda verirsin
Her nağmeye, her saza muâdil
Yapraklara bir dil...
Ey bâd-ı muattar ki semâdan getirirsin
Her zühreye bir nâme-i hoş-bû,
Bir bûse-i dil-cû...
Bir ses getir ondan bana ey bâd-ı peyem-res,
Bir şeb getir ey bâd-ı peyem-res,
Ondan bana bir ses!...
Ey bâd-ı peyem-res getir ondan bana bir ses,
Yâhûd götür ey bâd-ı şebângâh
Benden ona bir âh!...
Ey dağların en sâf ü tabiî nakarâtı,
Tekrîr-i sürûdunla ağaçlar
Cûlar gibi çağlar!
Dağlarda akan çeşmelerin hoş nagamâtı
Eyler seni, ey bâd-ı tabîat,
Dağdan dağa da'vet!
Ey zemzeme-fermâ-yı ser-âheng-i sahârî
Her sûdan edersin dil ü câne
İsâl-i terâne!
Senden alır elhânını ebhâr u mecârî;
Her sahile bir neşe verirsin,
Bir ses getirirsin...
Bir ses getir ondan bana ey bâd-ı peyem-res,
Bir şeb getir ey bâd-ı peyem-res,
Ondan bana bir ses!...
Ey bâd-ı peyem-res getir ondan bana bir ses;
Yâhûd götür, ey bâd-ı şebângâh
Benden ona bir âh!...
Mizmâr-ı serâdan gelen âsûde nevâlar,
Cûlardaki sâzende hayalât,
Dağlardaki esvât,
Ebhâr u sevâhildeki bîhûde sadâlar
Vermez dil-i şeb-hîzime ârâm;
Etmez beni hoşkâm!
Ben neyleyim elhân-ı yek-âheng-i cihânı?
Ey lâne-i seyyâl-i mezâhir,
Ey bâd-ı meşâcir,
Anlat bana bir dildeki âheng-i nihânı;
Gönder bana bir zemzeme-i sâf,
Bir nağme-i şeffâf...
Bir ses getir ondan bana ey bâd-ı peyem-res,
Bir şeb getir ey bâd-ı peyem-res,
Ondan bana bir ses!...
Ey bâd-ı peyem-res getir ondan bana bir ses,
Yâhûd götür ey bâd-ı şebângâh,
Benden ona bir âh!...
- Cenap Şahabettin -
*****
Ölmek
Firâz-ı zirve-i Sînâ-yı kahra yükselerek
Oradan,
Oradan düşmek ölmek istiyorum
Cevf-i ye's âşinâ-yı hüsrâna...
Titrek
Parıltılarla yanan mesâ-yı mezbaha-renk
Dağılırken suhûr-ı üryâna,
Firâz-ı zirve-i Sînâ-yı kahra yükselerek
Oradan,
Oradan düşmek ölmek istiyorum
Cevf-i ye's âşinâ-yı hüsrâna...
Kanlı bir gömlek
Gibi hârâ-yı şemsi arkamdan
Alıp sürükleyerek,
O dem ki refref-i hestîye samt olur ka'im
Ve bir günün dem-i âlâyiş-i zevâlinde
Sürüklenir sular âfâka şu'le hâlinde
O dem ki kollar açar cism-i nâ-ümide adem
Bir derin sesle "haydi" der uçurum,
O dem,
Firâz-ı zirve-i Sînâ-yı kahra yükselerek
Oradan,
Savt-ı ümmîd-i kalbi dinlemeden
Cevf-i hüsrâna düşmek istiyorum.
- Ahmet Haşim -